.
 
  ANASAYFA
  İSLAM İLMİHALİ
  DİNLER TARİHİ
  İSLAM DİNİ
  NAMAZ
  İSLAM TARİHİ
  İSLAM VE İLİMLER
  İSLAM COĞRAFYASI
  İSLAM HUKUKU
  EVLİLİK FIKHI
  CİNSELLİK FIKHI
  KUR'AN TEFSİRİ
  => D.İ.B'NIN "KUR'AN YOLU" TÜRKÇE MEALİ VE TEFSİR'İNDEKİ BAKARA SURESİ 27. AYETLERE GETİRİLEN YORUMLAR HAKKINDA BAZI MÜLAHAZALAR
  => BAKARA SURESİ 256. AYET'İN YORUMU: "DİNDE ZORLAMA YOKTUR"
  => KUR'AN'I KERİM'DE EBEDİ YURDUMUZ OLAN CENNET
  => Alak Suresi İlk Ayetlerin Yorumu ve Okumak Üstüne
  => İHLAS SURESİ TEFSİRİ
  => NASR SURESİ TEFSİRİ
  => FELAK VE NAS SURELERİ, MEALİ, SEBEB-İ NUZULÜ, TEFSİRİ
  => KUR'AN'A GÖRE KUR'AN NEDİR ?
  => BURUÇ SURESİ MEAL VE TEFSİRİ
  => TEBBET SURESİ TEFSİRİ
  => Kerim surelerinin nuzül sırasına göre tertibi
  => KUR'AN SURELERİNİN NUZÜL SEBEPLERİ (SEBEB-İ NUZÜL)
  => KUR'AN'I KERİM'DE ADI GEÇEN HAYVANLAR
  => Kur'an'daki Hayvanlar: DEVE
  => Kur'an'daki Hayvanlar: SİVRİSİNEK
  KUR'AN İNCELEMELERİ
  PEYGAMBER KISSALARI
  KISSALAR HAKKINDA SSS
  PEYGAMBERLER
  KUR'AN KAVRAMLARI
  İTKADİ MEZHEPLER TARİHİ
  FIKIH ÖNDERLERİ
  FIKHİ MEZHEPLER TARİHİ
  SAHABE VE ÖRNEK HAYATLARI
  HANIMLAR İÇİN
  HABERLER
  İKTİBASLAR
  KİTAP
  SÜRELİ YAYINLAR
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  FORUM
BAKARA SURESİ 256. AYET'İN YORUMU: "DİNDE ZORLAMA YOKTUR"

"DİNDE ZORLAMA YOKTUR" 
 

Günümüz dünyası insan hakları ve temel hak ve hürriyetlerin gündemi belirlediği yada en azından gündemde en fazla yer aldığı bir dünyadır. Bunun en önemli sebebi, insanlar arası, insanlar devlet arası ilişkilerin gittikçe girift hale gelmesi, insanların hak ve hukuk yerine menfaatlerini ön plana çıkarmasıdır denilebilir. Devlet söz konusu olduğunda hürriyet problemi daha da büyük olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira devlet bir yandan iktidarını yürütmek isterken, öte yandan hürriyet talebi içerisindeki vatandaşlarının hürriyetlerini kısıtlamak zorunda kalmaktadır. Devletin iktidarını yürütme gayreti ile vatandaşın hürriyet alanını genişletme çabası fert ve devlet arasında daimi bir çekişmeye yol açmakta, bir yandan devlet iktidarından taviz vermeye zorlanırken, kimi durumlarda da vatandaşlardan çeşitli hürriyetlerinden vazgeçmeleri istenmektedir.

Temel hak ve hürriyetler arasında yer alan konulardan biri de Din ve Vicdan Hürriyetidir. Bu hürriyet, bireyin dilediği gibi inanma, inandığı gibi yaşama hakkını garantiye alan bir hürriyettir. Özellikle çok inançlı toplumlarda, devletin, bütün vatandaşlarının din ve inançları arasında dengeyi sağlaması ve taraf olmaksızın bütün inançlara aynı mesafede durması yani laik olması bu bakımdan öne çıkmaktadır. Laik olmayan devletlerde din ve vicdan hürriyeti konusunda dengenin sağlanmasının güç olacağı aşikardır.

Mesela İran’ı ele alalım. İslam Cumhuriyeti olduğu iddiasındaki bu devlet laik değildir. Yönetimde İslam’ı esas aldığını iddia etmekte ve vatandaşları arasında iktidarının gereğini yaparken bu ilkeden hareket etmektedir. İran’da halkın büyük çoğunluğu İmamiye Şiasına mensup ve gayri Müslim nüfus oranının çok düşük (belki de hiç yok) düşünülürse, İran için bir din ve vicdan hürriyeti sorunu ortaya çıkma ihtimalinin az olması sebebiyle laikliğin bir problem olarak görülemeyeceği var sayılabilir.

Aynı şekilde Fransa’yı da tahlil edecek olursak, bir çok farklı Hıristiyan mezhebi mensubu vatandaşları olduğu gibi, Müslüman, Yahudi, Budist vs. pek çok din mensubu vatandaşlara da sahip olan Fransa’da, devletin bütün dinler karşısında eşit mesafede durabilmesi ve din ve vicdan hürriyetini sağlayabilmesinin şartı laiklik olarak görünür.

13. ve 20. yüzyıllar arasında dünyaya hükmetmiş Osmanlı Devleti açısından din ve hürriyetine baktığımızda, 18. yüzyıl sonrası Fransa’da gelişen laiklik benzeri bir yapıyla, çok uluslu ve çok dinli bir toplumun, birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde idare edildiğini söyleyebiliriz.

Laiklik ilkesi ortaya konulmadan yüzyıllar önce, farklı din ve etnik kökenden insanları birbirine düşman olmaksızın idare edebilmenin, çok üstün devlet geleneklerini gerektirdiği düşünülebilirse de, ilkeler açısından bakıldığında, Kur’an tarafından insanlara bildirilmiş bir hakikati ilke edinmiş olmanın bu işin sırrı olduğu görülür. Bakara suresi 256. ayette Yüce Allah: “Dinde zorlama yoktur” buyurmaktadır. Dinde zorlama yoktur ilkesi, laikliğin, din ve vicdan hürriyetinin altın anahtarıdır. Bu ayet iki şekilde yorumlanabilir. 1) Bir kimsenin herhangi bir dini, din olarak seçmek konusunda zorlanması söz konusu değildir; 2) Herhangi bir dine (özellikle de İslam’a) inanan bir kimsenin, inandığı dinin gereklerini yapıp yapmama konusunda zorlanması söz konusu olamaz



YRD. DOÇ. DR. ALİ DUMAN
İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ 
ÖĞRETİM ÜYESİ

 

 
 
 
SÜRELİ YAYINLAR
Loadtr.Com
Loadtr.Com
Loadtr.Com
Loadtr.Com
Loadtr.Com
Yecüc ve Mecüc Nedir?
Bir hayvan türü
Afrika'da yaşayan bir insan
Kıyamete yakın çıkacak varlık
Kur'an'da yer alan bir topluluk
Hepsi
Hiçbiri


Sonuçlar
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol